El Feneri Nedir?
El feneri, bir ampulden veya bir dizi LED’den ışık yayan, öncelikle karanlıktaki alanları aydınlatmak için kullanılan, taşınabilir, elde taşınan bir cihazdır.
Bu ışık yayan cihazların tarihini ve her insanın evinde nasıl bir temel ihtiyaç malzemesi olduğunu söylemeye gerek yoktur sanırız. İnsanlar varolduğundan itibaren, karanlık dünyalarını aydınlatmanın türlü türlü yollarını aramışlardır. Mumlar, meşaleler, yağ ve gazyağı ile çalışan lambalar, buna benzer gereçler ve nicesi. Ancak bu seçeneklerin birçoğu güvenilir olmaktan uzak olmanın yanında, tehlikeli unsurlar barındıran alternatiflerdi. Veyatta ortamdaki hava akımından veya rüzgardan kaynaklı, insanlar ateşin titreyen alevinin kaprisine katlanmak zorundaydı. Konuya daha da derinlemesine dalmadan, tarihin tozlu sayfalarını çevirip, geçmişe doğru kısa bir göz gezdirelim:
Ateşin keşfedildiği tarihin 600.00 yıl öncesine kadar uzandığını birçok tarihçi belirtmektedir. Ateşin keşfedilmesiyle birlikte insanlar; yemek pişirmek, soğuğa karşı korunmak, hatta zaman zaman vahşi hayvanlara karşı hayatta kalmak gibi pek çok beceri elde ettiler. Bununla beraber el feneri gibi teknolojilerin icat edilmesi için öncesinde keşfedilmeyi bekleyen birçok buluş vardı. Bu buluşların en önemlilerden birisi de, 1800’lü yıllarda Alessandro Volta’nın icat ettiği ilk modern pildi. Pil; çinko, bakır ve sirkeden yapılan sürekli elektriği sağlayan bir akışkanlığa sahipti. Bunun yanında da birçok alanda ve çeşitli icatların ortaya çıkmasında bilim adamlarına aracılık ettiler.
Yine 1800’lü yılların başında Humphry Davy, kabloları pile ve bir parça karbona bağlayarak ilk eklektik ışığı elde etti. Yalnız elde ettiği ışık, çok parlaktı ve uzun süre yanma eylemini gerçekleştirememişti. Ancak yine de Davy, birçok tarihçi ve otorite tarafından ampulün ilk mucidi olarak kabul edilmektedir. Onun yolundan giderek 1879 yılında ampule 13 saat yanma özelliği getiren ve bu özelliği git gide mükemmelleştiren kişi de hepinizin malumu Thomas Edison’dur.
İlk Fener Geliyor:
- 1888’de Conrad Hubert, sonrasında Eveready adını alacak bir şirket kurdu. Bu ad, hem bu isimle, hem de mevcut adıyla (Energizer) tanıdık geliyorsa; bunun nedeni hâlâ dünyanın en büyük pil ve el feneri tedarikçilerinden biri olmasından kaynaklanıyor.
- 1896 yılında sıvı elektrolitler kullanan ilk kuru pil icat edilmiştir. Bu pil, elektrolit macunda barındırıyordu. Macun, pilin herhangi bir konumda çalışabilmesini ve kırılmamasını sağlıyordu.
El Fenerini Kim İcat Etti ?
1898 senesinde İngiliz mucit David Misell, ilk el fenerini icat etti. 1899 yılında da patentini almayı başardı. Bu cihazın tutmaya yarıyan bir sapı da mevcuttu. Aynı zamanda bir tüpün içinde üç adet pil barındırmaktaydı. Bu piller, akkor ampul aracılığıyla ışık oluşturmaya yetecek kadar güç sağlıyorlardı. Ancak bu pillere verilen “Flaş” ismi, modelin güvenirliğine darbe düşürmüştü. Tabii ki pillerin güven vermemesine sebep, pillere verilen isim değil; pillerin elektrik akımını tutamayan çinko-karbon pillerden oluşmasından kaynaklıydı. Piller bunun yanında verimsizdi ve ampuller belli bir zaman sonra körleşiyordu. Lakin Davis Missell’in Eveready firmasıyla beraber çalışmaya başlamasıyla, yatırımlar artmış; bunun yanında 1900’lerin ilk çeyreğinde el fenerlerinin popülaritesi yükselmeye devam etmiştir.
El Feneri ve Pilleri Gelişiyor
- 1950’li yıllara yaklaşılmaya başlandığında, Eveready firması, kullanımlarındaki talebi ve popülariteyi arttırmak için asma özelliği olan ve klipsli modelleri tanıttı. Yine bu yılların başında Eveready firması, günümüzdeki ismi olan Energizer ismini aldı. Şirket bugün hâlâ pil ve el feneri üretme konusunda, endüstri liderlerinden birisidir.
- 1961 yılında James R. Board ve Gary Pittman’ın, ilk ışık yayma özelliğine sahip diyotu üretmesiyle LED teknolojileri el fenerlerine merhaba dedi. 60’lı yılların sonunda ise termoplastik kalıplı el fenerlerinin üretilmesiyle; Energizer gibi şirketler farklı şekil ve boyutlarda el fenerleri geliştirdiler. Bu teknoloji özellikle el fenerlerinin hafiflemesine ve maliyetlerinin ucuzlamasına sebep olmuştur.
- 1967 yılında da, yine Energizer firması, insanlara pillere bağımlı olmadan kullanabileceği ve şarj etme yeteneği olan el fenerlerini tanıttı. Bu gelişmeden tam bir yıl sonra yine aynı firma, floresan fenerlerinin tanıtımını gerçekleştirdi. Bu fenerlerin en büyük özelliklerinden birisi, filamanlı ampullerden daha verimli ve uzun ömürlü olmalarıydı.
- 1970’li yıllarda birkaç yıl sessiz kalan Energizer şirketi, devrim niteliğinde buluşlarından birisini daha gerçekleştirerek; ilk su geçirmez el fenerlerinin tanıtımını gerçekleştirmiştir. Bu buluş aslında fırtına, kasırga, sel gibi doğal afetlerde ve acil durumlarda el fenerine olan güveni arttırarak; bunun yanında toplum için vazgeçilmez araçlardan birisi olmasını sağlamıştır.
80’ler sonrası
- 1980’li ve 90’lı yıllarda şarj edilebilir el fenerlerinin yaygınlaşması ve cebe girebilecek kadar küçülmeleri, bu cihazların zaten olan popülaritesini daha da yukarı taşımıştır.
- 2000’li yıllardan sonra fenerler, birçok süs aletinin içinde veya anahtarlık, gece lambası ve birçok alternatif cihazın özellikleri arasında yer almaya başlamıştır.
- 2010’lu yıllarda ise daha çok cihazın özellikleri arasında kendisine yer bulan fenerler; aynı zamanda elektrik olmadan da çeşitli bataryalar ve bilgisayar gibi cihazlara usb aracılığıyla bağlanarak şarj edilebilme özelliklerine sahip olmuşlardır. Bunun yanında cep telefonu, akıllı telefonlar gibi aygıtların da özellikleri arasında kendilerine yer bulmuşlar; aynı zamanda hız kesmeksizin gelişmeye devam etmektedirler.